• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

İstanbul Denver Gelişim Test ve Eğitim Merkezi
Randevu : 0533 373 81 23

0-6 Ay Arası
Sağlıklı gözüken çocukları olası sorunları yönünden taranması
12-18 Ay Arası
Riskli Bebekler ve Gelişimsel Gerilik Olduğundan kuşkulanılan işlevlerde
02-03 Yaş Arası
Gelişimsel sorunu konusunda tanı almış ve özel eğitime başlatılan çocukların ilk değerlendirmeleri
05-06 Yaş Arası
Okulöncesi eğitim kurumuna başlayan çocuğun beceri düzeyinin ve gelişiminin belirlenmesi
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Öğrenci ve Okul Sorunları Randevu

Öğrenci ve Okul Sorunları Randevu:0533-373 8123

ÇOCUKTA DAVRANIŞ SORUNLARI

ÇOCUKTA DAVRANIŞ SORUNLARI

Çocukluk gelişim safhalarında yaşanan problemler çocukta davranım bozukluğuna neden

olabilmektedir. Peki nedir bu gelişim safhaları:

Erken çocukluk-güven duygusu

Erken çocukluk-bağımsızlık duygusu

Okul öncesi-girişkenlik duygusu

Okul çağı-Çalışma duygusu

Ergen-kimlik duygusu

SIK GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI:

Alt ıslatma,kekemelik,parmak emme,uyku ve yemek bozuklukları,çalma,yalan

 söyleme,bağımlılık,korkular,

saldırganlık,sürekli kuralları çiğneme,okuldan kaçma.

     Davranış bozuklukluğu çocuğun ruhsal sorunlarının davranışa aktarması sonucu ortaya

çıkar. Davranış bozukluğu olması için o davranış yaşına uyuyor mu,yoğunluğu nedir,sürekli

mi,cinsel rol beklentisine uyuyor mu bakılır.

Davranış bozukluğu oldukça sık görülmektedir. Ergenler arasında görülme sıklığının %15e

kadar yükseldiğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır.Çocuklarda yıkıcı davranım

bozukluğu ilk belirtiler 5-6 yaşlarında olur ve genelde 10 yaş civarında belirgin hal alır.

Dikkat eksikliği,hiperaktivite bozukluğu,öğrenme bozukluğu,zeka geriliği,madde bağımlılığı

ve duygusal pronlem yaşayan çocuklar risk altındadır.

Koruyucu faktörler ise, üstün zekalı olma,sosyal becerisinin yüksek olması,davranım

bozukluğu olmayan arkadaş çevresinin olmaı,yüksek benlik saygısı,ailenin desteği.

Davranış Sorunları olan Çocukları Tedavi Edelim

Yıkıcı davranım bozukluğu olan çocuklar büyük oranda tedavi edilebilirler. Çocukta agresif

davranışlar dikkate alınmalıdır; her çocuk yaptığı davranışta mesaj veriyordur. Aile-okul-

psikolog üçlemesi çocuğun yıkıcı davranım bozukluğunu azaltmaktadır.

Psikolog Danışma
Aidat Borcu Sorgulama
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
Çocuklara cinsellik nasıl anlatılmalıdır? Ergenlere cinsellik eğitimi nasıl verilmelidir?
11/01/2022

Çocuklara cinsellik nasıl anlatılmalıdır? Ergenlere cinsellik eğitimi nasıl verilmelidir?

Çocuklarda cinsellik eğitimi çocuğun psikolojik gelişimi açısından çok önemli bir konudur. Özellikle bizim toplumumuz gibi cinselliğin tabu kabul edildiği toplumlarda cinselliği konuşmak çok ürkütücü gelebiliyor ebeveynlere ve ne zaman konuşacaklarını nereden başlayacaklarını da bilemeyebiliyorlar. Haklı bir arayış olarak da genellikle bu konu için psikologlara danışıyorlar.

Çocukların özellikle erken yaşta cinsel istismara karşı bedenlerinin kendilerine özel olduğunu iyi öğrenmeleri lazım. Bunun için erken yaşlardan itibaren çocukların anne ve babaların çıplak vücutlarını ve kendi çıplak vücudunu da birbirlerini kolaylıkla göremeyeceğini öğrenmesi lazım. Yani bedensel mahremiyetin erken dönemde öğretilmesi gerekiyor. 3-4 yaşına kadar cinsel bölgelerine özel bölge denmesi gayet işlevsel olur. Bu yaşlardan sonra cinsel bölgelerin adı ile (penis, vajina vs) kullanılmasında fayda var. Bu farkındalığın ve bilincin oluşturulması önemlidir. Bu tabu bir konu olmaktan ziyade bir insanın elinin kolunun başını omzunu konuşabildiği rahatlıkta konuşabildiğimiz bir şey olduğunda ideal olanı bunun normalleşmesidir. Bu Türk toplumu için fazla Amerikanvari duruyor farkındayım ama bu konuda rahat konuşma yolunda atacağımız adımlar evlatlarımızın ileriki dönemlerindeki cinsel ve psikolojik hayatları açısından ciddi katkılar sağlayacaktır.

0-2 yaş bandı çocukların henüz bilişsel gelişimlerinin oturmadığı, benlik algılarının, cinsellik algılarının bildiğimiz anlamda ortaya çıkmadığı bir dönemdir. Bu dönemin gereksinimleri ayrıdır. Bu dönemde çocukla konuşarak iletişim kurmak ancak sınırlı düzeyde olabilir. Bu dönemde en sık görülen davranışlardan bir tanesi çocukların cinsel organları ile oynamalarıdır. Çünkü vücuttaki en duyarlı oranlardan bir tanesidir. Ağız, dil, göz gibi. Bu bölgelerden bir kısmına dokunarak vücudun duyarlı algısı ile oynamak hoşlarına gider ama cinsel organlar aynı zamanda bu duyarlılığın yanında zevkli bir oynama hissi de verir. Dolayısı ile bu dönemlerde çocuklar böyle bir alışkanlık geliştirmeye başlar gibi olduğunda çocuğun dikkatini dağıtmak faydalı olur. Eline vurmak ya da çok tepki vermek ileride ciddi korkular ve travmalar yaratabiliyor. Bunun yerine çocuğun eline oyuncak vermek gibi dikkatini dağıtmak faydalı olacaktır.

2-5 yaş bandında çocukların artık cinsel gelişimi başlıyor ve belki sorular sormaya başlıyor. Çocuklar yaşla gelişmiyor. Yaş grupları var ama her çocuğun bilişsel gelişim düzeyi, sosyal ilişki tipi farklıdır. Çocukların anlayabileceği düzeyin üzerine çıkmadan, işte burası ustalık gerektiren kısım, onların sorularına net ve sakin cevaplar verebilmek önemlidir. Burada esas olan anne babanın tavrıdır. Çocuk cinsellikle ilgili bir soru sorduğunda eli ayağına dolaşan ebeveynler, geçiştiren, kızan ebeveynler o çocuk için ileride cinsellik ile ilgili ciddi bir problem alt yapısı yapmış olurlar. Toplumumuzda birçok problem aslında buralardan başlıyor çünkü aileler bu konuyu ayıp bir konu gibi kodladıkları için onlar da kendi ailelerinden öyle gördükleri için aynı döngüyü devam ettiriyorlar. 2-3 yaşından büyük bir çocuğun cinsellikle ilgili bütün soruları sormaya hakkı vardır hele ki böyle bir internet çağında. Eğer nasıl cevap vereceğimizi bilmiyorsak topu ona atarak “sen nasıl düşünüyorsun? Sence nasıl oluyor?” gibi sorularla sohbet başlatarak bu konunun üzerinde konuşulması gayet doğal bir konu olduğunu fark ettirerek konuşabiliriz. Ama mesela bazı yarı bilinçli aileler gibi erken dönemde çocuğa “bak çocuğum sperm vardır, yumurta vardır, şöyle olur, böyle olur” gibi detay vermeleri çok makul ve mantıklı bir şey değildir. Ya da “leylekler getirdi seni bana” demek yanlıştır. O sizin çocuğunuz evet ama sahibi değilsiniz o bir birey sonuçta. Çocuk birey’in anlayabileceği şekilde mesela “anne baba birbirlerini çok sevdi. Çok sevdikleri için sen geldin dünyaya” demeniz gayet yeterlidir çünkü o yaşlarda çocuklar o kadar derin nedensel ilişkileri sorgulamazlar. “Ya sarılınca nasıl oluyor bu iş” gibi nedensellik 10 yaş civarındaki düşünce gelişimi sorularıdır. Çocuklar 6-7 yaşına kadar somut düşünürler, sonrasında soyut düşünce gelişmeye başlar. 10 yaşlara giderken biraz daha büyüdüğünde 3. Bir periyod başlıyor. Burada artık bildiğimiz ergenlik öncesi ve ergenlik merakı başlıyor. Bu durumda sorular gayet spesifik olarak gelmeye başlıyor. Bu spesifik sorulara spesifik cevaplar vermek lazım. Cinsellik ile ilgili aile içerisinde özellikle çocuğun yönelttiği soruların içinde ayıp bir soru yoktur. Cinsellik insan hayatının doğal bir parçasıdır. Konuşulmayacak olursa bölük pörçük saçma sapan bilgilerle etraftan tamamlanmaya çalışılan cinsellik özellikle pornografi hükümdarlığı altındaki günümüzde çok çarpık anlayışların yerleşmesine maalesef neden olabiliyor. O yüzden gençliğe giden çocuklarımızla bu konularda yaptığımız sohbetlerde kitaplara, bilimsel internet sitelerine başvurmayı lütfen ihmal etmeyelim. Gerekirse birlikte araştırıp birlikte öğrenelim. Eğer bir çocuk 11 yaşına gelmiş ve bu konuyu hiç sormamış ise burada özellikle bir sorunun ya da sorun potansiyeli taşıyan bir durumun işareti olabilir. Çünkü eğer o yaşa gelmiş bir çocuk evde bu konuyu hiç geçirmiyorsa ailesiyle cinselliği rahat konuşabilme ortamına sahip olmadığı anlamına gelebilir. Konuyu dolaylı davetler yoluyla sanki ondan bağımsız konuşuyormuş gibi açma vs. gibi yöntemlerle cinselliği evde de konuşulabilir bir konu haline dönüştürülmesi faydalı olur. Aile içerisinde konuşulmayan mevzu edilmeyen konular dışarıdaki hayattan tamamlanmaya çalışılır ve yanlış bilgilenmeye neden olabilir.

Çocuğun cinselliği öğrenmesi konusunda ebeveynlerin üzerine düşen çok önemli noktalar var. Mesela evde ergen bir oğlunuz var ise ve banyoya sık sık giriyorsa, banyoda uzun saatler boyu kalıyorsa lütfen ona “sen yine ne yaptın banyoda? Bu kadar saat banyoda kalınır mı?” gibi sorularla sıkıştırmayın. Çünkü bu sorulardan dolayı erkek ergen mastürbasyonu hızlandırabilir, çok acele bir şekilde yapabilir, yakalanma endişesiyle ve korkusuyla yaptığı için ileriki dönemlerde erken boşalma sorununa neden olabilir. Ya da bunu yaptığı için kendini suçlayabilir. Cinsellikten suçluluk duyabilir. Mesela ergenimizi evde porno izlerken yakaladık. “Kapat şunu. Bilgisayarını atıcam. Tabletini saklayacağım” gibi tavırlar o ergenin daha çok porno izlemesine sebebiyet verebilir. Bunun yerine o anda onu kapatmasını ve kendini iyi hissettiği bir anda yanınıza gelmesini istemek daha uygun olacaktır. Yanınıza geldiğinde ise “pornonun bir sektör olduğunu, bunun gerçek olmadığını” özellikle anlatmanız gerekiyor. Çünkü porno izleyen erkek çocuklar penislerinin daha da büyük olmasını veya vücutlarının daha da gelişmiş olmasını istiyorlar ve beden algıları sapıyor. Ergenlik döneminde zaten beden algısı ile ilgili de sorunlar yaşayabiliyorlar ve bu izledikleri görüntülerden dolayı çeşitli takviyeler alma, kas yapma, zararlı olan maddelerden kullanmaya başlayabiliyorlar. Kız ergenlerde ise bu biraz daha farklı işliyor. Cinsellikten soğuma, kendini kötü hissetme, erkeğin sadece cinsellik için görüştüğüne, erkeğin onu kullanıyormuş gibi hissetmesine veya korkuya, cinsellik yaşamak istememesine sebep oluyor. Cinsellikte duygular ve dürtüler çok inişli çıkışlı, cinsel dürtüler daha aktif bu nedenle özellikle erkek ergenler aralarında genellikle cinsellik konuşuyor. Ergenlerde cinsellik konuşmak, cinsellikle ilgili çeşitli aktivitelerde bulunmak örn. mastürbasyon, ıslak rüyalar gibi, bunların olması gayet normaldir. Çocuğun sağlıklı bir şekilde geliştiğini gösterir. Diğer bir durum kızların ilk adet kanaması. Bunu düzgün bir şekilde “büyüdün artık, yumurtlamaya başladın, kadın oldun” gibi anlatmak lazım. Diğer yandan kızlık zarı ile ilgili biyolojik olarak nasıl bir anlam içerdiğini anlatmak gerekiyor. Toplumumuzda kızlarımıza kızlık zarını toplumsal rolünden başka şekilde anlatılmadığını görüyorum, duyuyorum. Araştırmayan, öğrenmeyen ya da bunu biyoloji dersinde almayan bir kadının kızlık zarının biyolojik işlevlerinden daha çok toplumsal işlevlerinin üzerinde duruyorlar. Bu noktada ergeni rahatlatmak adına kızlık zarının toplumsal işlevinden ziyade biyolojik işlevinin ebeveynler tarafından anlatılması gerekiyor. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor, anne ve baba tutumu cinsellikte çok önemli bir role sahip. Çünkü çocukların ilk özdeşim nesneleri anne ve babalar. Anne ve babalar aşırı koruyucu veya çok otoriter bir konuma sahip ise çocuk onunla özdeşim kurmak istemiyor ne yapıyor etrafında gördüğü başka kişiler ile özdeşim kurmak istiyor. Şanslıysa rol modeli olan öğretmeni, çevresindeki abisi veya ablası olabiliyor. Ya da kötü durum instagramdaki bir fenomen olabiliyor ve kendini ona göre geliştirmeye çalışıyor. Bu noktada da şu var bazen kendi hissetmediği duyguları karşısındaki hissediyor diye ya da o hissettiği için çok popüler diye kendini ona benzetmeye çalışıyor. Bu yetişkinlik döneminde daha büyük sorunlara da neden olabiliyor. Kısacası toparlayacak olursak ergenlik döneminde en önemli şey bilgi edinmek ve bilgi vermek. Mastürbasyon, adet kanaması, ıslak rüya, beden temizliği ile ilgili bilgi vermemiz gerekiyor. Özellikle de şunu vurgulamamız gerekiyor. Ergenlik dönemine girmekle birlikte biz hala cinsel ilişki olgunluğuna gelmiş olmuyoruz. Cinsel ilişki olgunluğu dediğimiz şey sadece üreme fonksiyonlarımızın gelişmesi yetmiyor. Ruhen de ilişkiye hazır olmamız gerekiyor. Cinsel ilişki hem bedenen hem de ruhen yaşanan bir durumdur. Ruhen yaşanabilmesi için de kişinin öncelikle kendini olgunlaştırması, hayat sorumluluklarını alabilmesi gerekiyor. Bu ise ergenlik yaşını biraz daha geçtiği zamanlarda oluyor.

Özet olarak çocuğunuz cinsellikle ilgili soru sorduğunda gelişim aşamasına göre heyecanlanmadan sohbet havasında bilgi vermektir. Ev içerisinde de bu konular rahat bir şekilde konuşulmalı, tabu olarak görülmemelidir. Temel olarak da mükemmel anne baba ya da mükemmel yetiştirilmiş çocuk algısını bir kenara bırakalım. Böyle bir şey yok. Hepimiz bir şeyleri yanlış yapacağız, hepimiz bir yerlerde bir şeyleri eksik bırakacağız, hepimiz biraz sorun yaşayacağız ki bunlar hayatta gerçek deneyimsel öğrenmelerimize vesile olsun. Esas olan aslında hatalardır. Bunları içinden çıkılmaz sorunlar haline getirmemek için aslında destek veriyoruz psikologlar olarak. Yoksa “ben en ideal anne baba olacağım, çocuğuma dakikası dakikasına bilgi vereceğim vs” gibi bir şey yok. Psikoloğunuzdan destek alarak daha rahat ve sorunsuz bir şekilde gelişim aşamalarını izleyebilirsiniz.

 

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK



270 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onla
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Otistik çocukları üç konuda sıkıntı yaşarlar; sözel iletişim, duygusal ve sosyal alan, davranışsal konular. Çocuğunuzda bunlardan tamamı olmasa da bir kısmını gözlemliyorsanız bir uzmana başvurmanız çok önemlidir. Otizm’de erken teşhis ve doğru yönl
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam20
Toplam Ziyaret208093
Köşe Yazıları Köşe Yazarları
Aile ve Çift Danışmanı Psikolog Atakan Şahin 05057675885
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir -

Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 546 9324624
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
Teknoloji Bağımlılığı Nedir? Zararları Nasıl Önlenir?

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Klinik Psikolog Gülten DEMİRDÖVEN
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Öğrenci Koçu Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa 0533 373 8123
👨🏻‍🏫👩‍🏫Yabancı sınıf arkadaşlarımla nasıl daha cesur iletişim kurabilirim? Sesimi nasıl duyurab

Psikolog Barış Yılmaz
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

sevdadiyarı şiirterapisi
Çocuk olmak ne güzeldi ….

sinem sayışman05333738123
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Yaşam Koçu Aile Koçu istanbul Ayşim Çulfa
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG GÜLTEN DEMİRDÖVEN

35 Yıllık Tecrübeden Faydalanın Randevu Telefonlarımız: 0216-3476003 ve 0533-3738123

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
ÇOCUK VE ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE KURTULMA

ÇOCUK VE ERGENLERDE BAĞIMLILIK VE KURTULMA

Bağımlılık deyince sigara,internet,alkol ve madde bağımlılığı aklıma geliyor. Gelişen

teknoloji ile hayatımıza bir çok yönden kolaylaştırma gelirken diğer yandan yeni riskler

 zararlarıda gelmiştir. Teknoloji çağında internet,sosyal medya araçları,bilgisayar,cep telefonu

 gibi yeni gelişmeler vazgeçilmez hale gelmiştir. Her yaşya görülen bu bağımlılık özellikle

12-18 yaş grubu açısından büyük önem taşır. Bu dönemde bireylerin ailelerinden uzaklaşıp

daha çok arkadaş gibi çevreye yönelmesi bağımlılığı tetiklemektedir. İletişimi artırmak,bilgi

paylaşımını kolaylaştırmak gibi yararları olmasının yanında işyeri ve okul performansının

düşmesi,uyku bozukluğu,internetin olmadığı hayatın getirdiği sıkıcı hayat düşüncesiyle

oluşan insanlarda fiziksel anlamda uzaklaşma görülmektedir. Özellikle okul çağında sık 

görüldüğü için öğrencilerin oldukça ruhsal ve bedensel gelişimlerini, sosyal ilişkilerini kötü

yönde etkileyerek akademik başarılarını da düşüne  aşırı internet/bilgisayar kullanımı bireyin

hem akademik hem de kişisel gelişimini negatif yönde etkilemektedir.

Ülkemizde bireyler eğlenmek,duygusal gereksinimlerini gidermek,sorunlarından

uzaklaşmak,heyecan aramak,gruba dahil olmak için madde/sigara kullanmayı denerler.

Bağımlılıkta Bazı Belirtiler:

  • İstenen keyfin alınabilmesi için internet kullanım süresinin artması
  • Bunaltı
  • İnternette neler olduğu hakkında takıntılı düşünceler
  • İnternet kullanımını bırakmak isteme fakat boşa giden çabaların eşlik etmesi
  • İnternet kullanımı ile boş zamanları değerlendirememe
  • İnternet kullanımı ile randevulara geç kalma

Bağımlılığa Neden Olan Bazı Etmenler:

  • Alkolizm,sigara bağımlılığı aileden model alınarak başlamaktadır 
  • Aile içi sorunlar-çatışmalar bireyi bağımlılığa sürüklemektedir. 
  • Ailenin çocuğa karşı aşırı katı tutumu,evlilik çatışmaları,boşanmış aileler
  • Göç etmek pek çok sorunu beraberinde getirdiği gibi bağımlılığa da neden olmaktadır. 

ÇOCUKLARIMIZI BAĞIMLILIKTAN KORUMALIYIZ AMA NASIL?

Tedaviyi özellikle çocuğun istemesi, tedavi süresince anne ve babanın da katılması gerekiyor.

 Tedavi kişinin maddeyi bırakmasını,sosyal hayata geri dönmesini,kendini keşfetmesini

sağlar. Kişinin psikoloğu ile işbirliği yapması da tedaviyi hızlandırmakta ve başarı oranını

arttırmaktadır. Çocuğun hayatını organize etmek gerekir.Kişinin sorumluluğu üstlenmesini

sağlamak,seçenekleri daraltmak bağımlı kişinin tedaviye gitmesini sağlar.

Bağımlılıkta Yapılması Önerilenler:

  • İnternet kullanımını zıt saatlere kaydırmak
  • Dış durdurucular kullanmak
  • Hedefler belirlemek
  • Boş zaman etkinliği koyma
  • Aile terapisi
  • Çocuğun olumsuz duygularını dışa vurmasına teşvik etmek
  • Ailelerin daha çok çocukla zaman geçirmesi
  • Bilgi için arayınız: 0544-724 3650

 

 

Çocuk Ergen ve Okul Sorunları Randevu:0533-373 8123

Çocuk Ergen Öğrenci ve Okul Sorunları Randevu:0533-373 8123

Hava Durumu
Saat